Nüfus Hizmetleri Kanunu gereğince her kişinin bir nüfus kaydı mevcuttur. Nüfus Müdürlüğü tarafından tutulan kayıtlarda bir hata veya eksiklik olduğunu düşünen ilgili kişilere kaydın düzeltilmesi için dava açma hakkı tanınmıştır. Türk Medeni Kanunu 39. Madde düzeltme işlemlerinin usulünü açıkça belirtmiştir; “Mahkeme kararı olmadıkça, kişisel durum sicilinin hiçbir kaydında düzeltme yapılamaz.” Bu sebeple sicilde düzeltilmesi istene husus için şartlar vuku bulduğu halde dava açılması gerekmektedir.
Dava açmak için hak düşürücü süre var mı?
Davanın açılması için zamanaşımı ve hak düşürücü süre bulunmamaktadır. İlgililer davayı açmak için bir süreye bağlı değildirler.
Nüfus Kaydı Düzeltilmesi Davası Nasıl Açılır?
Açılacak olan bu dava da tüm iddiaların ve belgelerin ispatlanabilir olması gerekir. Davacı, kanuna uygun olan her türlü delil ile davasını ispat edebilir. Hastane kayıtları, doğum raporu veya doğum protokol defterleri önemli bir delil aracıdır. Ancak geçmişe dayalı iddialar olması, belgelerin taraflar tarafından saklanılmaması nedeniyle yeterince yazılı delil bulunmamakta; var ise de tahribi nedeniyle belgeler anlaşılamamaktadır. Bu sebeple işbu davaların çözülebilmesi için en önemli delil aracı, tanık delili olmaktadır. Maddi durumu izah eden ilgili tanıkların usulüne uygun bir şekilde Mahkemede hazır edilerek hâkim nezdinde dinlenmesi gerekir. Tanık ifadelerinin ve maddi olayların var ise eldeki delillerin birbiri ile tutarlı olması gerekmektedir. Çocuğun gerçek anne babasının belirlenmesine ilişkin bir dava ise yine sıklıkla kullanılan DNA testi deliline başvurulur. Kamu düzenine ilişkin bir dava olması sebebiyle hâkim resen ilgili Mercilerden gerekli gördüğü belgeleri Mahkeme aracılığı ile dosyaya ister ve istenen belgelerle dosya da ki mevcut delilleri kıyaslayarak karar verir.
Nüfus kaydı düzeltilmesi davası Asliye Hukuk Mahkemelerinde usulüne uygun dilekçe ibrazı ile açılır. Yetkili mahkeme ise ilgilinin yani davacının yerleşim yeri mahkemesidir. Dava açılması gerektiğinde ise avukatınıza başvurmanız önerilir.
Nüfus davaları ya da nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak açılabilecek davalar nelerdir?
- Ad ve soyadın değiştirilmesi davası,
- Cinsiyet değişikliği davası,
- Doğum tarihi ve yaş düzeltme davaları,
- Nüfus kaydının iptali davası,
- Babalık davası, soy bağının reddi davası,
- Din değiştirme davası,
- Gaiplik davası,
- Kişisel durum sicillerinin tutulmasından doğan davalar,
- Yaş değiştirme davaları,
- Anne-baba adı değiştirme davaları,
- Tespit davaları ve diğer kayıt düzeltme davalarıdır.
Din değişikliği talepleri dışında aynı konuyla alakalı nüfus kaydının düzeltilmesi davası sadece 1 kere açılabilir.
Nüfus Kaydının Düzeltilmesi Davası Kime Karşı Açılır?
Davalı; Nüfus Müdürlüğü, nüfusta anne ve/veya baba olarak kayıtlı bulunan kişiler ile onların mirasçıları, biyolojik anne ve/veya biyolojik baba veya onların mirasçıları, nüfusa yanlış kaydedilen çocuk veya mirasçıları olabilir. Bir değişle aleyhine kayıt düzeltilen kişi ve hukuki menfaati bulunan tüm ilgililer ile ilgili Nüfus Müdürlüğü birlikte davalı olarak gösterilmelidir.
Davanın olumlu sonuçlanarak kararın kesinleşmesi ile Mahkeme Nüfus Müdürlüğü’ne yazı yazarak ilgili kaydın düzeltilmesini talep eder. Müdürlük tarafından Mahkeme Kararı da en kısa süre içerisinde yerine getirilmelidir.
Nüfus Kaydının Düzeltilmesi Davası ile İlgili Yargıtay Kararları
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi E. 2008/511 K. 2008/2847
NÜFUS HİZMETLERİ KANUNU ( Nüfus Kaydının İptali - Çocuğun Dünyaya Gelmediği Yaşamadığı ve Ölmediği Kanıtlanmış Bulunduğundan Toplanan Delillere Göre Davacıların Davalarının İstem Gibi Kabulü Gerektiği )
NÜFUS KAYDININ İPTALİ ( Çocuğun Dünyaya Gelmediği Yaşamadığı ve Ölmediği Kanıtlanmış Bulunduğundan Toplanan Delillere Göre Davacıların Davalarının İstem Gibi Kabulü Gerektiği ) 5490/m.14
“….Kolluğa yaptırılan araştırma sonucu düzenlenen tutanak içeriğinden davacıların B. isminde herhangi bir çocuklarının olmadığı, böyle bir çocuğun dünyaya gelmediği, yaşamadığı, ölmediği hiç bir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde kanıtlanmış bulunduğundan toplanan delillere göre davacıların davalarının istem gibi kabulüne karar verilmesi gerekir.
Dosya içindeki bilgi ve belgelerden, özellikle yargılama sırasında dinlenen tanık beyanları ile kolluğa yaptırılan araştırma sonucu düzenlenen 08.06.2006 günlü tutanak içeriğinden davacıların B. isminde herhangi bir çocuklarının olmadığı, böyle bir çocuğun dünyaya gelmediği, yaşamadığı, ölmediği hiç bir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde kanıtlanmış bulunduğundan toplanan delillere göre davacıların davalarının istem gibi kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde reddi doğru görülmemiştir.”
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/10730 E, 2014/15092 K
“…Maddi olayı açıklamak taraflara hukuki niteleme ise hâkime ait olup somut olayda istem gerçeği yansıtmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin olduğundan ve Türk Medeni Yasası’nın 291. maddesinde belirtilen soybağının reddi ile bir ilgisi bulunmadığından, davacının mevcut nüfus kaydı sebebiyle mirasçılıktan kaynaklanan hakları zedeleneceğinden böyle bir davayı açmaya hakkı bulunmaktadır. Ancak eldeki davada miras hukukundan doğan hakları etkilenecek diğer mirasçıların tespit edilip davaya dâhil edilmesi ile tarafların kabulleri ve tanık beyanları ile yetinilmeyip bu iddia ile ilgili olarak DNA testi yaptırılıp alınacak rapor da gözetilerek karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir.”
YHGK, 11.02.1998, 2-87/77 Sayılı Kararı
“…Kayıt düzeltilmesi, aile kütüğüne işlenmiş kaydın bir kısmının düzeltilmesi veya değiştirilmesidir. Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur. İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan doğru olmayan kayıtlar, ilgililerince açılacak kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir.”