Evlenmeden önce edinilen malların hukuki durumu nedir?
Evlilik birliğinin kurulması gibi evlilik birliğinin dağılması da mümkün. O halde mal paylaşımı nasıl olacak?
Mevcut hukuk düzenimizde evlenme ile mal rejimlerinden kural olarak kabul gören edinilmiş mallara katılma rejimidir. Sözleşme ile başka bir mal rejimi sözleşmesi yapılmamış ise bu rejim uygulanır.
Eşlerin herhangi birinin mal rejimi ile ilgili talebi varsa usulüne uygun olarak dava açması gerekli. Açılmış bir dava var ise de “karşılık dava” ile talepte bulunmalı. Mal rejiminin tasfiyesine yönelik dava açıldığında ise devam etmekte olan boşanma davası bekletici mesele yapılır.
Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi
Eşlerden birinin, evlenme gerçekleştiği andan itibaren edinmiş olduğu mallar üzerinde, diğer eşin tasfiye gerçekleşmesi halinde edinilen malların yarısı oranında katılma alacağı elde edebilme hakkına sahip olmasıdır.
Bu rejim eşlerin kişisel malları ile evlilik süresince edinilmiş malları kapsar. Edinilmiş mallara katılma rejiminin sona ermesi ile, her eş diğer eşte bulunan kişisel mallarını geri alır.
Kişisel Mal Nedir?
Eşler evlilik birliği kurulmadan bir mal varlığına sahiplerse sahip olunan mallar kişisel mal olarak kabul edilmekte ve eşler, tasfiye söz konusu olduğu durumlarda bu kişisel mallar üzerinde hak iddia ve talep edememektedir.
TM Kanun’ u 219. Madde gereğince kişisel mallar şunlardır;
- Eşlerden birinin yalnız kişisel kullanımına yarayan eşya, (örneğin kadının ziynet eşyaları, giysileri gibi)
- Mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan veya bir eşin sonradan miras yoluyla ya da herhangi bir şekilde karşılıksız kazanma yoluyla elde ettiği malvarlığı değerleri,
- Manevi tazminat alacakları,
- Kişisel mallar yerine geçen değerler.
Bunların dışında, eşler, mal rejimi sözleşmesiyle, bir mesleğin icrası veya işletmenin faaliyeti sebebiyle doğan edinilmiş mallara dâhil olması gereken malvarlığı değerlerinin kişisel mal sayılacağını kabul edebilirler. Yine mal rejimi sözleşmesiyle kişisel malların gelirlerinin edinilmiş mallara dâhil olmayacağını da kararlaştırabilirler.
Belirli bir malın eşlerden birine ait olduğunu iddia eden kimse, iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. Eşlerden hangisine ait olduğu anlaşılamayan mallar, eşlerin paylı mülkiyetinde sayılır.
Mal Rejimi Sona Erdiğinde Durum
Her eş veya mirasçıları, mal rejimi sona erdiğinde diğer eşe ait artık değerin yarısı üzerinde hak sahibidir.
Artık değer, edinilmiş mal olarak kabul edilen malın değerinden, denkleştirme ve eklemeler yapılıp, o mala ilişkin borçlarının çıkarılması ile kalan değerdir. Eşlerden her birinin, diğerinin edinilmiş mallarının artık değeri üzerinde sahip olduğu alacak hakkı, artık değer alacağıdır.
Her eş veya mirasçıları, diğer eşe ait artık değerin yarısı üzerinde hak sahibidir. Bu aşama da eşler arasında alacaklar takas edilir.
Zina veya hayata kast gibi özel durumlarda boşanma davasını yürüten hâkim, kusurlu eşin artık değerdeki pay oranının hakkaniyete uygun olarak azaltılmasına veya kaldırılmasına karar verebilir.
Tasfiye sırasında, paylı mülkiyete konu bir mal varsa, eşlerden biri kanunda öngörülen diğer olanaklardan yararlanabileceği gibi, daha üstün bir yararı olduğunu ispat etmek ve diğerinin payını ödemek suretiyle o malın bölünmeden kendisine verilmesini isteyebilir.
Eşlerin Birbirlerinden Mal Kaçırması Kanundan Kaçmıyor
Bazı hallerde mal eşlerden birinin değerinden çıkmış olsa da edinilmiş malların değerine eklenir. Kanun Koyucu bu madde ile tarafların birbirlerinden mal kaçırmasını engelleyerek, eşlerden birinin hakkına tecavüz edilmesini engellemeyi amaçlamıştır.
1. Eşlerden birinin mal rejiminin sona ermesinden önceki bir yıl içinde diğer eşin rızası olmadan, olağan hediyeler dışında yaptığı karşılıksız kazandırmalar,
2. Bir eşin mal rejiminin devamı süresince diğer eşin katılma alacağını azaltmak kastıyla yaptığı devirler.
Bu tür mal kaçırmaya ilişkin tasarruflar da kazandırma veya devirden yararlanan üçüncü kişilere dahi ileri sürülebiliyor.