Tarsus’ta eskiden çok sayıda avcılık yapanlar vardı.
Kara avcıları çoktu.
Neden çoktu?
Tarsus’ta kuzeyde yakın eteklere kadar gidilir av yapılırdı.
Hatta geçmişte Tarsus’un yakın eteklerinde keklik bile avlanırdı.
Şimdi Tarsus’ta gerçek avcı sayısı azıldı gibime geliyor.
Emniyette ne kadar kayıtlı var.
Avcılık derneğinde ne kadar kayıtlı avcı var onu da bilmiyorum.
Şimdi açıp sorsam sana ne diye söylerler.
Avcılık meselesine neden dokunmak istedim.
Dünya’nın her yerinde şehir planlaması doğudan, batıya gider.
Tarsus’ta doğudan, kuzeye doğru gidiyor.
Mesela Tarsus’ta kuzeyde çok güzel üzüm bağları vardı.
Efendim Tarsus üzümü dayanıklı olmadığı için bağlarda bu üzümün yerini dayanırlığı olan üzüm asmaları aldı.
Buralara da dikim yapılırdı.
Hem taşımacılık yakın olurdu.
Hem de işçe bulmak kolay olurdu.
Ne ise olan olmuş.
Şehir planlaması böyle giderse Tarsus, Sarıkavak’la birleşir gibime geliyor.
Çünkü Tarsus’un kuzeydeki tepelerinde sirkülasyon hava var.
Oralardan Tarsus’a kuş bakışı baktığınız zaman Tarsus dumanlı gibi görülüyor.
Ne ise. Bakalım şehrin sonu ne olacak?
Birde benim merakıma giden konu şu.
Tarsus’ta kaç ruhsatlı tüfek var.
Ruhsatsız kaç tüfek var.
Bana gelen haberlere göre.
Tarsus’ta son zamanlarda çok silah satılmış diyorlar.
Şimdi Tarsus’ta düğün olsun, nişan olsun, sünnet düğünü olsun.
Havaya pat, pat havayi fişekler patlatılıyor.
Bazen arasında silah sesi de karışıyor.
İnsan zannediyor ki.
Gece kuş avcılığı da bu şehirde hortladı.
Velhasıl anlaşılmaz konu ile anlaşalar konu bir birine karışmış gidiyor.
Haydi hayırlısı olsun.
ARŞİV MAKALE