Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin, Mersinden Kadın Kooperatifi iş birliğiyle 4 yıl önce hayata geçirdiği ’Mersinden Güneş Enerjisi ile Kurutma Tesisi’nde yenilenebilir enerji sayesinde kurutulan ürünler ulusal pazarda yer buldu. Üretim zinciri kadınlar tarafından yürütülen tesiste üretilen kurutmalık ürünlerin ihracatına yönelik çalışmalara da başlandı.
Mersin’de, kentin güneş enerji potansiyelini değerlendirerek temiz ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelen Büyükşehir Belediyesi, bir taraftan çevre dostu uygulamalarıyla enerji tasarrufu ve verimliliği sağlarken, diğer taraftan da enerji tüketimiyle ilgili farkındalık oluşturuyor. Birleşmiş Milletler Uluslararası Göç Örgütü tarafından sağlanan hibe Toptancı Sebze ve Meyve Hali’nde 4 yıl önce kurulan ’Mersinden Güneş Enerjisi ile Kurutma Tesisi’ tam kapasite çalışıyor. Yaklaşık 200 metrekare kapalı alanda polikarbon ile etrafı kapatılmış bir serada yürütülen kurutma işleminde kullanılan tüm sebze ve meyveler ise Mersin’deki yerli üreticilerden temin ediliyor.
Üreticilerden temin edilerek tesise getirilen ürünler, önce ozonla yıkanıyor. Seçme ve ayıklama bandında işlemden geçirilen ürünler, kesim ve doğrama işleminin ardından kurutma için fırına yerleştiriliyor. Değişen sıcaklıktaki kurutma işleminin ardından, dinlenme odasında bekletilen ürünler, talep miktarına göre ambalajlanarak teslimatı yapılıyor. Gıda Mühendislerinin kontrolünde gerçekleştirilen üretim süreci ise Mersinden Kadın Kooperatifi tarafından yapılıyor.
"Ürünleri inovatif hale getirip pazara sunmayı hedefliyoruz"
Mersinden Kadın Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Meral Seçer, Birleşmiş Milletler Uluslararası Göç Örgütü tarafından hibe sağlanan projeyi 2020 yılında Büyükşehir Belediyesi iş birliğinde hayata geçirdiklerini söyledi. Kurutma tesisinde faaliyetlerin tam kapasite sürdürdüğünü ifade eden Seçer, iklim krizinin yaşandığı günümüzde sürdürülebilir olmanın önemine değinerek, "Bizim için öncelikle güneş enerjisi panellerinden elektrik üretmek ve bu elektriği üretimde kullanmak çok kıymetliydi. İkinci nokta ise; hem kadın istihdamına katkı sunmak, hem de kentimizin öz varlığı olan özellikle coğrafi işaret tescili almış ürünlerimizin kurutmasını yapmak oldu. Bu ürünleri inovatif hale getirip pazara sunarak kentimizin tanınırlığını da artırmayı hedefliyoruz" dedi.
"İhracata yönelik çalışma başlatıyoruz"
Tesiste üretilen ürünlerin hem ulusal hem de uluslararası platformlarda yer almasını istediklerini ifade eden Seçer, zamanla tesisin üretim ve istihdam kapasitesinin artırılmasına ihtiyaç duyulduğunu kaydetti. Bu kapsamda ENHANCER projesine başvurduklarını belirten Seçer, proje ile mevcuttaki 52 güneş paneline, 54 güneş paneli daha eklediklerini vurguladı. Proje sayesinde istihdam sayısını da artırdıklarına işaret eden Seçer, "Ayrıca üretim kapasitemizi artırma yönünde birçok ekipmana sahip olduk. Bunları tam anlamıyla yaptığımız için, çıkan ürünler ulusal pazarlarda da çok rahat yerini buluyor. Artık sadece ulusal pazara değil, ihracata yönelik çalışma başlatıyoruz. Bunun için gerekli olan altyapıyı 2020 yılında başlatmıştık. 2021 yılında FSSC belgemizi de aldık. Bu belgeyle tüm ulusal pazardaki raflara girme şansını bulduk. Kentimize hem sürdürülebilirlik açısından, hem de kentimizin değerlerini ortaya çıkarması açısından güzel bir tesis kazandırıldığını düşünüyorum" diye konuştu.
"Kadın istihdamına da katkı sunuyoruz"
Kurutma tesisinde işlenen tüm ürünlerin yerli üreticilerin yanı sıra kadın üreticilerden temin edildiğini dikkat çeken Seçer, bu sayede küçük yerli üreticilere destek verdiklerini kaydetti. Kadın istihdamına da katkı sunduklarını vurgulayan Seçer, "Tesisimizde çalışanların yüzde 99’u kadın. Burada yeni eğitimler alıyorlar, yeni iş öğrenme imkanına sahip oluyorlar" diye konuştu. Tesiste öncelikli olarak coğrafi işaret tescilli ürünlere öncelik verdiklerini ifade eden Seçer, "Bunun yanında narenciyenin başkenti Mersin’in tüm ürünlerini; portakal, limon gibi kentimize değer katan ürünlerin kurutma işlemlerini yapıyoruz" dedi.
"Kurutma işlemlerinde güneş enerjisinden faydalanıyoruz"
Tesiste gıda mühendisi olarak görev yapan Hatun Karakoç da kurutma işlemlerinin tamamında güneş enerjisinden faydalandıklarını söyledi. ürünlerin işleme sürecini anlatan Karakoç, "Kurutma işlemimiz polikarbon sera ve fırınlarımızda gerçekleşiyor. Fırınlarımız enerjisini güneş enerjilerinin ürettiği elektrikten alıyor. Bu bizim için çok önemli. Kan portakalı, cennet hurması, limon, portakal, çilek, muz gibi meyvelerin kurusunu üretiyoruz. Yapraklı ürünlerden ise maydanoz, ıspanak ve dereotu gibi ürünlere ağırlık veriyoruz" diye konuştu.
