Sosyal medyada paylaşılan denetimsiz içerikler, güvensizlik ve yanlış anlaşılmalar sebebiyle boşanan çift sayısı, diğer yıllara göre artıyor. Uzman denetimi olmadan yorumlanan içerikler ilişkileri tehlikeye sokuyor. 

Son dönemde sosyal medyada, özellikle Instagram'da, narsisizm ve kişilik bozukluğu hakkında paylaşılan içerikler hızla artıyor. İletişimci Yazar Barış Karaoğlan, bu bilgilerin uzman denetimi olmadan paylaşılmasının, kullanıcıların kendileri veya partnerleri hakkında yanlış değerlendirmeler yapmalarına, ileriye gidip teşhis koymalarına ve tamiri mümkün olmayan sorunlara yol açabileceğini, “bu tür içeriklerin uzman denetiminde hazırlanması, paylaşılması ve bir teşhis koyma sonucunu doğurmaması çok önemlidir. Aksi takdirde, kullanıcılar yanlış yönlendirilerek zarar görebilir,” diyerek önemli bir uyarıda bulundu.

Yanlış Teşhisler İlişkileri Bitiriyor

Amerikan Psikiyatri Birliği'ne göre, narsistik kişilik bozukluğu gibi kompleks psikolojik rahatsızlıkların teşhisi, uzun süreli ve kapsamlı psikolojik değerlendirmeler gerektirir. Bu tür teşhisler yalnızca lisanslı profesyoneller tarafından yapılmalı ve birden fazla seans boyunca gözlemler içermelidir. Sosyal medyada yüzeysel ve genelleme içeren paylaşımlar, yanlış anlaşılmalara ve kişisel ilişkilerde ciddi sorunlara yol açabilir. 

Karaoğlan’a göre, paylaşılan bir içerik ile partneri hakkında evde oturduğu koltukta bir uzman bilgisi ve değerlendirmesi olmadan teşhis koyan kişiler, bu teşhisler konusunda da paylaşılan içeriğin içerisinde yanlış yönlendiriliyor. “Hemen orayı terk et”, “o ilişkiyi bitir”, “sen değerlisin”, “kendin olmalısın”, “yolunu bulmalısın”, “yaşamın tadını çıkarmalısın”, “kendine eziyet etme” ve benzer yönlendirme ifadeleri ile desteklenen içerikler, müzik ve görüntü eşliğinde bir manipülasyona da sebep olabiliyor.

Bunların sonucunda da başka bir ilişki arayışına yönlendirilebilen kullanıcılar, bu durumun normal bir durum olduğuna inanıp partnerlerini aldatma ve başka bir ilişki arayışına girmelerinin önünü açabiliyor. Sadakat yükümlülüğünün ihlali ve aldatma kaynaklı ayrılma ve boşanma vakalarının içeriğine bakıldığında, çoğunluğunun sosyal medya kaynaklı olduğu gözlemlenmektedir.

Halbuki gerçekten psikolojik olarak yönlendirilmesi gereken bir durum var ise bu, kişinin kendisinin ya da çiftlerin, lisanslı bir uzman ile yapacakları uzun bir terapi sonucunda ortaya konulacak bir teşhis olmalıyken, toplumun tüm kesimi tarafından rahatlıkla ulaşılabilen ve milyonlarca defa izlenebilen içeriklerin bu kadar sorumsuzca paylaşılıyor olması da sorgulanması gereken diğer önemli bir husustur.

Sosyal Medya ve Boşanma Oranları

Son istatistiklere göre, sosyal medya kaynaklı yanlış teşhisler ve bu teşhislerin yol açtığı güven sorunları, ilişkilerde büyük yaralar açmaktadır. Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) verilerine göre, 2023 yılında boşanan çift sayısı 171.881 oldu. Boşanma sayısının önemli bir kısmının sosyal medya kaynaklı güvensizlik ve yanlış anlaşılmalar olduğu belirtilmektedir.

Sosyal Medyanın Doğru Kullanımı ve Bilinçli Erişim

Barış Karaoğlan, sosyal medya, gerçek ve gündelik hayatlarınızla örtüşen ve bu hayatları zenginleştiren bir alan olmalıdır. Bilgiyi doğru kaynaklardan almak ve uzman görüşlerine başvurmak, kullanıcıların bu platformlardan en sağlıklı şekilde faydalanmalarını sağlar," diye ekledi. Sosyal medya kullanıcılarının, özellikle narsisizm ve kişilik bozukluğu gibi konularda, uzman görüşü almadan kesin yargılara varmaması gerektiğinin altını çizen Karaoğlan, "Yanlış teşhisler, ilişkilerde onarılmaz hasarlara neden olabilir. Bu tür ciddi konularda mutlaka uzman desteği alınmalıdır," dedi.

Narsizm Nedir ve Nasıl Tanımlanır?

Narsizm terimi, Yunan mitolojisindeki Narcissus karakterinden gelir. Narcissus, kendi yansımasına aşık olan genç bir adam olarak anlatılır. Modern psikolojide ise narsizm, sağlıklı özsaygı ile patolojik düzeyde özsevgi arasındaki ince çizgiyi ifade eder. Narsistik Kişilik Bozukluğu olarak da adlandırılan ciddi vakalarda, bireylerin aşırı benmerkezci, empati eksikliği olan ve manipülatif davranışlar sergileyen kişilik özellikleri gösterdiği belirtilir.

Narsizmin Toplumsal Yaygınlığı ve Etkileri

Son yıllarda yapılan araştırmalar, narsizmin toplumda arttığını gösteriyor. Sosyal medyanın yükselişi ve dijital iletişim araçlarının yaygınlaşmasıyla birlikte, bireylerin kendilerini sürekli olarak pazarlama ve beğeni toplama eğilimleri güçlenmiştir. Instagram, TikTok gibi platformlar üzerinden yapılan sürekli paylaşımlar ve kendi imajını yaratma çabaları, narsistik eğilimleri körüklemekte ve yaygınlaştırmaktadır.

Psikologlar, narsizmin artışında ailenin ve çocukların yetiştirilme tarzının önemli bir rol oynadığını vurguluyor. Özellikle, çocukların sürekli övülmesi, her istediklerinin hemen karşılanması ve başarılarına aşırı vurgu yapılması gibi faktörler, narsistik eğilimleri besleyebilir. Ayrıca, rekabetçi bir toplumda bireylerin sürekli olarak üstünlük arayışı içinde olmaları da narsizmin yaygınlaşmasında etkili olabilir.

Narsizmin İlişkiler Üzerindeki Etkileri

Narsizm, bireyler arası ilişkilerde derin etkilere sahiptir. Narsistik kişilik özellikleri taşıyan bireyler genellikle başkalarının duygularını göz ardı eder, empati eksikliği gösterir ve manipülatif davranabilirler. Bu durum, romantik ilişkilerde ve iş ilişkilerinde sorunlara yol açabilir. Narsistik eş veya iş arkadaşıyla ilişkide olan bireyler, sürekli olarak övgü bekleyen, kendi ihtiyaçlarını diğerlerinin üzerinde tutan bir kişilikle karşı karşıya kalabilirler.

Narsizmin Ekonomik ve Sosyal Yansımaları

Narsizmin iş dünyasında ve ekonomik yaşamda da etkileri görülebilir. Narsistik yöneticiler, çalışanları üzerinde baskıcı bir etki yaratabilir, karar alma süreçlerinde duygusal olmayan ve sadece kendi çıkarlarını gözeten yaklaşımlar sergileyebilirler. Bu durum, çalışanların motivasyonunu ve iş verimliliğini olumsuz yönde etkileyebilir ve şirket içi ilişkileri zorlaştırabilir.

Narsizmin Tedavisi ve Müdahale Yolları

Narsistik kişilik bozukluğunun tedavisi, uzman psikologlar tarafından yürütülen özel terapilerle mümkündür. Terapi sürecinde, bireyin kendi davranışlarını sorgulaması, empati geliştirmesi ve başkalarının perspektifinden olaylara bakabilmesi hedeflenir. Ayrıca, grup terapileri ve destek grupları da narsizmle başa çıkmada yardımcı olabilir ve bireyin sosyal becerilerini geliştirmesine olanak tanır.

Sonuç

Narsizm, günümüzde giderek daha fazla araştırılan ve anlaşılmaya çalışılan bir fenomen olarak karşımıza çıkıyor. Bu fenomenin anlaşılması ve doğru müdahalelerin yapılması, bireylerin ve toplumun sağlıklı gelişimine katkı sağlayabilir. Ancak narsizmin karmaşıklığı ve çeşitliliği göz önünde bulundurularak, her bireyin kendine özgü narsistik eğilimleri ve bunların nasıl yönetilebileceği konusunda daha fazla araştırma yapılması gerekmektedir. Bu sayede, toplumda daha sağlıklı ve dengeli ilişkilerin geliştirilmesi mümkün olabilir.