Mersin Ticaret Borsası (MTB) Başkanı Abdullah Özdemir, 2,1 trilyon dolarlık dünya tarımsal ihracatının yaklaşık yüzde 40’ının AB ülkeleri tarafından gerçekleştirilirken, 127 milyar dolarlık ihracatı ile Hollanda’nın, AB ülkeleri arasında birinci sırada yer aldığını belirterek, "Mersin’i küçük bir Hollanda olarak görebiliriz. Devletimiz, tarım ve gıda politikalarını Hollanda modelini temel alarak yeniden şekillendirebilir ve Mersin’i bir pilot bölge ilan ederek bu politikaların uygulamasına buradan başlayabilir" dedi.

Özdemir, yazılı açıklamasında, Türkiye’nin 68,5 milyar dolarlık tarımsal hasılasıyla Dünya Bankası istatistiklerine göre Avrupa’da birinci ve dünyada 9. sırada yer alırken, Mersin ise Türkiye’nin tarım ve gıda sektöründe önemli bir role sahip olduğunu belirtti. Kentin, bitkisel üretim değerinde 3., tarımsal ihracatta 4. ve tarımsal hasılada 5. sırada olduğunu kaydeden Özdemir, özel ticaret sistemi verilerine göre Mersin’in ihracatının yaklaşık yüzde 70’inin tarım ve gıda ürünlerinden oluştuğunu vurguladı.

Türkiye ve Mersin’in tarım ve gıda sektöründe daha da gelişme potansiyeli bulunduğunu söyleyen Özdemir, bu doğrultuda Hollanda örneğinin iyi analiz edilmesi gerektiğini ifade etti. Uluslararası Ticaret Merkezi istatistiklerine göre Hollanda’nın, Amerika ve Brezilya’nın ardından en fazla tarımsal ihracat yapan üçüncü ülke olduğuna dikkat çeken Özdemir, "Ancak, Hollanda’nın başarısının asıl önemi, Amerika’ya kıyasla 230 kat, Brezilya’ya kıyasla ise 125 kat daha küçük tarım arazisiyle bu performansı göstermesinden kaynaklanmaktadır. Türkiye’nin tarımsal ihracatı 31 milyar dolar iken, yüzölçümü bakımından Türkiye’nin 19’da biri ve tarım arazisi açısından 21’de biri olan Hollanda’nın ihracatı 127 milyar dolardır. Bu rakam, Türkiye’nin tarım ve gıda ihracatının dört katından fazladır" diye konuştu.

"Hollanda, AB ülkeleri arasında ilk sırada"

2,1 trilyon dolarlık dünya tarımsal ihracatının yaklaşık yüzde 40’ının AB ülkeleri tarafından gerçekleştirilirken, 127 milyar dolarlık ihracatı ile Hollanda’nın, AB ülkeleri arasında birinci sırada yer aldığına işaret eden Özdemir, Hollanda’nın tarımsal ihracatının yüzde 66’sını kendi ürettiği ürünlerden, yüzde 34’ünü ise transit ihracattan oluştuğuna dikkat çekti.

Arazilerin yüzde 66’sının tarım amaçlı kullanıldığı, ortalama çiftlik büyüklüğünün 32 hektar olduğu ve yaklaşık 51 bin çiftlik bulunan Hollanda’nın başarısının temelinde, ithalat yoluyla getirilen hammaddelerin, işlenmiş ürünlere dönüştürmesi ve bu katma değerli ürünleri pazarlayabilme stratejisinin yattığını söyleyen Özdemir, "Hollanda’nın 127 milyar dolarlık tarım ve gıda ihracatına karşılık 84 milyar dolar tarım ve gıda ithalatı bulunmaktadır. Aradaki fark, Hollanda’nın katma değerli ürün oluşturma kapasitesinin gelişmişliğini göstermektedir" ifadelerini kullandı.

"Mersin’i küçük bir Hollanda olarak görebiliriz"

Hollanda’nın bu başarısında kamu-özel sektör-üniversite iş birliğinin önemli rol oynadığını kaydeden MTB Başkanı Özdemir, şöyle devam etti: "Bu üçlü iş birliği, tarım ve gıda sektörünün daha üretken ve verimli olmasını sağlamaktadır. Gıda Vadisi bölgesi, uluslararası gıda şirketleri, araştırma enstitüleri, Wageningen Üniversitesi ve Araştırma Merkezini bünyesinde barındırarak bu iş birliğinin merkezidir. Bu bölge, teknolojik buluşların sanayide kullanımını yaygınlaştırması açısından önemlidir ve tarım ve gıda sektörü için dinamik bir bilgi merkezi konumundadır. Mersin, yüzölçümü olarak Hollanda’nın yaklaşık yüzde 40’ına eşdeğer olup, 10 ürünün üretiminde Türkiye’de ilk sırada, 30 ürünün üretiminde ise ilk üçte yer almaktadır. Serbest bölgesi, gümrük antrepoları, organize sanayi bölgeleri, limanı ve lojistik imkanları ile Mersin’i küçük bir Hollanda olarak görebiliriz. Devletimiz, tarım ve gıda politikalarını Hollanda modelini temel alarak yeniden şekillendirebilir ve Mersin’i bir pilot bölge ilan ederek bu politikaların uygulamasına buradan başlayabilir. Güçlü olduğumuz yerli ürünlerin yanı sıra, ithal edilen hammaddeleri katma değeri yüksek işlenmiş ürünlere dönüştürecek mekanizmalar kurmalıyız. Böylece hem kendi ürünlerimiz ile doğrudan ihracat hem de ithal ürünlerle transit ihracatta hacmimizi artırabiliriz. Devletimizden beklentimiz, bu dönüşümün sağlanmasına yönelik adımların atılması ve ilgili teşvikler ile desteklerin bu doğrultuda düzenlenmesidir. Bu oluşumun gerçekleşmesi için gerekli alt yapı, işgücü ve ticaret kültürü ilimizde fazlasıyla mevcuttur. Bu oluşum, kamu-özel sektör-üniversite iş birliği ile desteklenirse, Mersin ülkemizin tarım ve gıda üssü haline gelebilir."

Hedeflerinin, geleceğin sektörü olan tarım ve gıda sektöründe daha aktif bir rol üstlenmek olduğunu vurgulayan Özdemir, "Eğer bu model, pilot bölge olarak Mersin’de başarılı olursa, Türkiye’nin diğer bu modele uygun bölgelerine de yaygınlaştırılabilir. Böylece, dünyada ilk 10’da yer aldığımız tarımsal hasıladaki güçlü pozisyonumuzu, tarımsal ihracata taşıyarak şu anda 21. sırada bulunduğumuz ihracat sıralamasında çok daha yukarılara çıkabiliriz" dedi.