Mersin’in merkez ilçe Akdeniz Belediyesinin mahallelere açtığı kültür sanat evleri, kadınların umudu olmaya devam ediyor. Güneş Mahallesi Kültür Sanat Evi’nde 20 kadın okuma yazma kursundan mezun olurken, içlerinden biri herkese örnek oldu. Karaciğer kanseri sebebiyle 1 yıldır tedavi gören 41 yaşındaki Melek Naz Ulu, okuma yazma kursuyla hayata tutunmaya çalışıyor. Ulu, "Okuma yazma kursuna hayata tutunmak için başladım. Kurs bana moral oldu, ayakta tuttu" dedi.
Akdeniz Belediyesinin kültür sanat evleri, kadınların vazgeçilmez alanları oldu. İlçeye bağlı çeşitli mahallelere 19 kültür sanat evi açan belediye, kadınların farklı alanlarda kurs almalarını sağlıyor. Bir yandan öğrenen bir yandan da ekonomik kazanç elde eden kadınlar, herkese örnek oluyor. Özellikle çeşitli sebeplerden dolayı okuma yazması olmayan kadınlar, kurslara gelerek okuma yazma öğreniyor. Güneş Mahallesi Kültür Sanat Evi’nde de 20 kadın, okuma yazma kursunu başarıyla bitirerek, mezun oldular. Mezun olan kadınlar, Akdeniz Belediye Başkanı Mustafa Gültak’ın da katıldığı kep atma töreninde diplomalarını aldılar. Kadınlardan 41 yaşındaki Melek Naz Ulu ise herkese örnek oldu. 1 yıl önce karaciğer kanserine yakalanan ve halen kemoterapi tedavisi gören 4 çocuk annesi Ulu, okuma yazma kursuyla hayata tutunmaya çalışıyor.
Kep atma töreninde konuşan Başkan Gültak, göreve geldikleri günden beri okuma yazma kurslarına önem verdiklerini söyledi. Kendilerinden önce ilçede 1-2 tane kültür sanat evinin olduğunu belirten Gültak, "Şu an sayıları 19’u buldu. Hızla da yer buldukça bu yerleri açıyoruz. Çünkü bu kültür evlerimizde kadınlarımız geliyor, sadece okuma yazma olarak bakmayın buraya. Bunun dışında dikiş, nakış, kuaförlük gibi birçok alanda da çalışmalar oluyor. Bugün de yaşları çok farklı olan kadınlarımızın kep atma törenine katıldım. Hepsi birinci kademeyi başarıyla bitirdiler ve okuma yazma belgelerini aldılar. Kadınlardaki mutluluğu gördüm. Çünkü okuma yazma bilmedikleri için hepsinin içinde burukluk vardı. Buraya geliyorlar bu kursları alarak hem okuma yazma öğreniyorlar hem de farklı kurslar alıyorlar. Bu da kadınları mutlu ediyor. Kadınlar burada kendilerini buluyorlar. Hatta buralarda ürettiklerini satarak para da kazanıyorlar" dedi.
"Birçok başarı hikayesi var"
Bu evlerde birçok başarı hikayesinin de olduğunu vurgulayan Gültak, "Burada başarı hikayelerini görünce gerçekten duygulanıyorum. Baktığımız zaman bu evlerimizde hikayeler çok fazla. İşte burada özellikle kanser hastası olup, kemoterapi halen alan bir hanımefendi ısrarla dersleri takip ediyor. Bir yandan derslerini alıyor, bir yandan tedavisine devam ediyor. Bugün diplomasını aldı. Diğer bir hanımefendi de kızıyla yarışa girmiş, buraya kursiyer olarak gelmiş, daha sonra öğretici olmak için uğraşıyor. Şu anda ortaokulu bitirdi, liseye kayıt yaptırdı. Eğitimlerini bitirdikten sonra inşallah usta öğretici olacak. Gerçekten sadece Akdeniz’de değil tüm dünyada kadınlar üretkendir, çalışkandır. Bizden önce Akdeniz’de kadınlara ve gençlere bu imkanlar sağlanmamıştı. İnsanlar imkan sunulmadığı için kendilerini keşfedemiyorlardı. Bizim kültür evlerimizden öyle cevherler çıkıyor ki gerçekten bu bizi mutlu ediyor. Akdeniz’de zihinsel devrim hızla devam ediyor. Bizim de en çok istediğimiz konu Akdeniz’de huzuru sağlamak. Bunu başardık. Şimdi de zihinsel devrimle ilçeyi çok güzel bir hale getirmek istiyoruz" şeklinde konuştu.
"Kurs beni bu süreçte ayakta tuttu"
Onkoloji hastası Melek Naz Ulu ise 1 yıldır karaciğer kanseri dolayısıyla tedavi gördüğünü söyledi. Tedavi görse de kursa devam ettiğinin altını çizen Ulu, "Kursu hiç bırakmayı düşünmedim. Allah’ın izni ile devam edeceğim. İnancımı yitirmiyorum inşallah iyi de olacağım. Okuma yazma öğrendiğim için çok mutluyum. Bunu daha da ilerleteceğim. Okuma yazma kursuna bilgi edinmek, hayata tutunmak için başladım. Okuma yazma bilince şimdi artık hastaneye gittiğimde rahat ediyorum. Kurs bana hep moral oldu. Beni bu süreçte ayakta tuttu. Kurs sayesinde içimdeki sıkıntılar gitti. Bana burada çok iyi davranıyorlar. Burada olduğum için çok mutluyum. Keşke daha önce gelseydim. Buraya geldiğime pişman değilim, gelmeye de devam edeceğim. Mezun oluyoruz. Bu da ayrı bir güzellik. Aynı çocuk gibiyim, çok mutluyum. İlerde daha da yüksek yerlere gitmek istiyorum" ifadelerini kullandı.
Kızıyla yarışan ve kursu başarıyla bitiren Emine Ataş ise kendisini kızıyla kıyasladığını belirterek, "Benim kızım lise sona gidiyor. Ben ona ’senden önce mezun olabilirim’ dedim. Daha önce hiç okuma yazmam yoktu. Önce okuma yazma ile başladım. Daha sonra dışardan ortaokula kayıt yaptırdım. Şimdi ortaokulu da bitirdim. Artık liseye kayıt yaptıracağım. Okulumun yanı sıra buraya dikiş kursuna geliyorum. Burada sertifikalarımı tamamlayıp, usta öğreticiliğe başvuracağım. Ben okuma yazma bilmezken çok şey kaybetmişim. Keşke daha önce okuyabilseydim" diye konuştu.