Diş kırılmalarının yaşa, beslenme alışkanlıklarına, genetik faktörlere ve ağız hijyenine bağlı olarak görülebildiğini belirten Dr. Öğr. Üyesi Özge Mimir, kazalar ve diş sıkma alışkanlıklarının diş kırılmasına neden olabileceğini söyledi.

Dr. Öğr. Üyesi Özge Mimir, “Agresif diş fırçalama, diş minesine zarar verebilir ve kırılmaya zemin hazırlayabilir. Gece boyunca dişleri sıkmak veya gıcırdatmak, dişlerin zayıflamasına ve kırılmasına neden olabilir.” dedi.

Üsküdar Diş Hastanesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Özge Mimir, diş kırılmalarının yaygın nedenleri, önleme yöntemleri ve tedavi süreçleri hakkında bilgi verdi.

Diş kırılmaları yaşa bağlı görülebiliyor

Diş kırılmalarının dişe gelen ani ve kontrolsüz kuvvetlerin sonucu olarak ortaya çıkan dişte çatlaklar ve diş dokusunda kayıplara sebep olabilecek travmalar olduğunu dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Özge Mimir, “Diş kırılmaları yaşa, beslenmeye, alışkanlıklara, dişin yapısına ve genetik ile kronik durumlara bağlı olarak görülebiliyor.” dedi.

Diş çürükleri kırılmaya neden olabiliyor

Dr. Öğr. Üyesi Özge Mimir, diş kırılmasının yaygın nedenleri şöyle sıraladı:

“Kazalar, düşmeler veya darbeler diş kırılmasına neden olabilir. Geceleri diş sıkma (bruksizm) veya aşırı güçlü çiğneme alışkanlıkları dişlerin kırılmasına yol açabilir. Özellikle dişlerle açılmaya çalışılan kapaklar, fıstık kabuğu gibi sert nesneler dişlerin kırılmasına neden olabilir.

Bazı insanlar genetik olarak dişlerinin daha kırılgan olmasına yatkın olabilir. Diş çürümeleri ve diş minesinde zayıflama, dişlerin kırılma riskini artırabilir. Eski dolgular veya büyük dolgular diş yapısını zayıflatarak kırılmaya yol açabilir. Agresif diş fırçalama, diş minesine zarar verebilir ve kırılmaya zemin hazırlayabilir. Gece boyunca dişleri sıkmak veya gıcırdatmak, dişlerin zayıflamasına ve kırılmasına neden olabilir.”

Kırılan dişi kendi haline bırakmak enfeksiyona neden olabiliyor

Diş kırılması durumunda yapılması gerekenlere de işaret eden Dr. Öğr. Üyesi Özge Mimir, “Hemen diş hekimine başvurulmalı. Diş kırıldığında, diş hekiminin hızlı müdahalesi dişin kurtarılması açısından önemli. Acı varsa, ağrıyı hafifletmek için soğuk kompres yapılabilir. Kırılan diş parçaları mümkünse temiz bir kapta süt veya tuzlu su içinde saklanmalı.

Bu diş hekiminin değerlendirmesi için faydalı olabilir. Kırılmış bir dişi kendi haline bırakmak çeşitli sorunlara yol açabilir, enfeksiyon riski artabilir, çene yapısında değişiklikler olabilir ve ağız içinde rahatsızlık olabilir.” diye ifade etti.

Dişler düzenli olarak ve doğru teknikle fırçalanmalı

Dr. Öğr. Üyesi Özge Mimir, diş kırılmalarını önlemek için alınabilecek önlemlere de dikkat çekerek, “Koruyucu dişlik kullanımı öneriyoruz. Özellikle spor yaparken veya gece bruksizm (diş sıkma) için dişlik kullanılması dişleri koruyabilir. Sağlıklı beslenme çok önemli. Diş sağlığı için kalsiyum, fosfor, vitamin D gibi besinler açısından zengin gıdalar tüketilmelidir.

Süt, peynir, yoğurt gibi süt ürünleri; yeşil yapraklı sebzeler, balık gibi besinler bu mineral ve vitaminleri sağlar. Doğru diş fırçalama ve diş ipi kullanımını da tavsiye ediyoruz. Dişler düzenli olarak ve doğru teknikle fırçalanmalı. Diş kırılmalarını ve diğer potansiyel sorunları erken tespit etmek için düzenli olarak diş hekiminize kontrol olmak gerekiyor.” şeklinde konuştu.

Tedavi nasıl planlanıyor?

“Diş kırılmaları, sağlıklı ve güçlü bir ağız için önemli bir konu.” diyen Dr. Öğr. Üyesi Özge Mimir, diş kırılması tedavisinin, kırığın şiddetine, yerine ve dişin genel sağlık durumuna bağlı olarak değişiklik gösterebileceğini, tedavi planının ise kırığın türü ve dişin ne kadarını etkilediğine göre yapılacağını söyledi.

Kırık dişin konumu, büyüklüğü ve kökün durumunun önemli faktörler olduğunu da dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Özge Mimir, “Küçük kırıklar genellikle estetik sorun yaratmayan ve dişin fonksiyonunu etkilemeyen durumlardır. Bu durumda kırık bölgeye kompozit reçine uygulanarak dişin doğal görünümü geri kazanılır.

Bu yöntem genellikle tek bir ziyarette yapılabilir. Eğer kırık büyük ise veya dişin yapısı ciddi şekilde hasar görmüşse, daha kapsamlı tedaviler gerekebilir. Dişin üzerine kalıcı olarak yerleştirilen porselen kaplama ile hem estetik hem de dayanıklılık sağlanır. Bu işlem için genellikle dişin özgün yapısının bir kısmı küçültülür ve sonra kaplama yerleştirilir.

Kronlar dişin doğal rengine ve formuna uygun şekilde yapılabilir. Diş kırığı sonucu diş kaybı yaşanmışsa, yanındaki dişlere köprü yapılabilir. Köprü, eksik dişin yerini doldurmak için kullanılan bir yapay dişten oluşur ve yanındaki dişlere destek olarak yerleştirilir.” şeklinde tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.

Diş kökünde sorun varsa kök kanal tedavisi uygulanıyor

Kırık dişin iç kısmı (pulpa) hasar görmüşse veya dişin kökünde sorun varsa, kök kanal tedavisi gerekebileceğini kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Özge Mimir, “Bu işlemde dişin iç kısmı temizlenir, sterilize edilir ve doldurularak güçlendirilir. Eğer diş tamamen yerinden çıkmışsa (avülsiyon), mümkünse diş hekimi tarafından yeniden yerine takılması için acil müdahale yapılmalıdır.

Bu durum acil tedavi gerektirir ve dişin yeniden yerine yerleştirilmesi dişin kurtarılması için önemlidir. Tedavi sonrasında, dişin estetik olarak doğal görünümünü sağlamak ve fonksiyonel olarak işlevini yerine getirmesini sağlamak önemlidir. Diş hekimi tedavi sonrası düzenli kontrol ve bakım önerileri verecektir.” diye konuştu.